Türk bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti ulusunun bağımsızlık mücadelesinin bir nişanıdır. Verilen milli mücadelenin de en mühim sembollerindendir. Bayrağın hem şekli hem de ay ve yıldızın oranları, 2893 sayılı kanun ile tüm detayları ile birlikte tertip edilmiştir. Türk bayrağı, anayasal açıdan teminat altına alınmıştır. Türk anayasasının üçüncü maddesi ile de güvence altındadır. Bayrağın şekli ve rengi, tamamen hüküm altına alınmıştır.
Bayrak bir ülkenin varlığının ve bekaasının sembolüdür. Eski Hititlerde, bayrak yere düştüğünde savaşın kaybedildiği anlaşılırdı, kalenin burçlarına dikilen bayrak ise o kalenin ele geçirildiğini göste-rirdi. Romalı asker ise bayrağı teslim etmektense ölmeyi tercih ederdi.
Kısacası bayrak eski çağlardan beri önemli bir semboldür ülkeler için. Aslında Sembol haline gelmeden önce bile, bayrak olgusunun tam olarak yerleşmediği zamanlarda bile bayrak önemliydi ordular için. Çünkü bayrak, aslında o zamanlar daha çok flamalar savaş meydanında, askerin yönünü ya da grubunu tayin etmesi için kullanılırdı. Sonra sonra çok flamalı dönemlerden tek bayrak dönemlerine geçildiğinde artık bütün bir ülkenin topyekün simgesi oldu bayraklar.
Ülkeler, kendilerine bayrak seçerken simgesel olarak düşünmüştür genellikle. Örneğin Amerikan bayrağındaki mavi renk özgürlüğün rengidir. Fransız bayrağının beyazı barışı simgeler v.s. Ülkemiz için önemli olan Türk Bayrağı ise savaş meydanlarında, vatanı uğruna
can veren şehitlerimizin simgesidir.
Bayrağımız ile ilgili çıkışı, simgelerin neler olduğu, hikayeleri.... Pek çok anlatı vardır.
Türk Bayrağı’nın Oluşması
Bayrağımız, henüz Osmanlı İmparatorluğu kurulmadan çok yıllar önce Hun İmparatorluğu döneminde şekillenmeye başlamıştır aslında. O zamanlar Türk Bayrağı olarak düşünülebilecek üç sancak kullanılırmış: Al, Ak ve Gök sancaklar. Türkler, güneş tanrısını temsilen kırmızı, gök tanrı için mavi renk en çok kullanılan renklermiş.
Kısacası o zamanlardan beri al renk yani bayrağımızın rengi Türklerin rengidir. Hatta Türk kırmızısı denilen bir renk bile vardır.
Rivayet odur ki; 1. Kosova Savaşı sırasında ordunun lideri Sultan 2. Murad Han, savaş meydanını gezerken, şehit kanlarından oluşan bir gölün üzerine yansıyan ay ve yıldızı görmüş, bu şeklin devlet bayrakları arasına girmesini sağlamıştır. O zamanlar tek bayrak dönemi henüz başlamamıştır. Ay - yıldızlı albayrak Osmanlı simgesi olan bayraklardan biridir.
Jüpiter mi? Yıldız mı?
Aslında o savaş sırasında gökyüzü durumu incelendiğinde fark edilmiş ki, yıldız sanılan şekil aslında Jüpiter gezegeninin bir yansımasıymış. Bu nedenle de 8 kollu yansıma yapan gezegenlere istinaden Sultan Murad Han’ın istediği Türk Bayrağı üzerinde 8 köşeli yıldızla şekillenmiş ve çizilmiş.
Bayrak, bir milletin ve bir ülkenin bağımsızlığının bir göstergesidir. Bağımsızlığın simgesi durumunda olan bayrak, bir ulusun milli değer yapısını oluşturan renklerden oluşan kumaşa, bayrak denir. Bayrak, ülkelerin ve ülke yurttaşlarının değer verdikleri, verdikleri değerin bir göstergesi olarak da başlarının üstünde tuttukları en değerli ve önemli bir simgedir. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının bayrak tutkusu, diğer ülkelere göre büyük bir saygı eksenlidir. Bunun sebebi olarak da ülke insanlarının, milletin sahip olduğu şanlı tarihi geçmiş ile bayrağın bir millet için taşıdığı mana ile yoğrulmasını gösteriyor.
Türkün bayrağının önemi ve değeri, yalnızca bu devletin toprakları üstünde yaşamlarını sürdürenler ile sınırlı değildir. Ülke tarihi ve Türk devlet geçmişine hürmet gösteren tüm dünya yurttaşları da Türkün bayrağına saygı duyarlar. Tüm dünya yurttaşları da Türkün bayrağını önemser ve değer verir. Türk bayrağının da bir anlamı ve de tarihi vardır.
Türk Bayrağının Tarihi Serüveni
Türk bayrağının tarihi serüveni hakkında çok fazla rivayet vardır. Bir rivayete göre Türkün bayrağı, I. Kosova savaşı esnasında ortaya çıkmıştır. Bir rivayete göre de daha evvel bir zaman diliminde ortaya çıktığı görüşü ortaya atılır. Bunun nedeni olarak da Türkün bayrağını oluşturan ay ile yıldızın, hem diğer Türk devletlerinde hem de İslam tarihindeki uluslarda, önceden sıklıkla kullanıldığından ötürüdür. Tüm bunlara rağmen ortada duran hakikat, Türkün bayrağının, I. Kosova savaşı sonrasında kullanıma başlandığıdır.
1389 senesinde yapılan I. Kosova savaşı, Osmanlı Devletinin ve yanında yer alan Türk Beyliklerinin, Sırp idaresindeki Balkan İttifakı ile yaptıkları savaştır. Osmanlı devleti, kesin bir zafer elde ettiği bu savaşta, binlerce insan da can kaybı yaşamıştır. Ölen insanların kanı, bir minik göl oluşturmuştur. Biriken kan gölünün üstüne de gökte ay ile yıldızın yansımaları, bu günkü Türk bayrağının ilk tohumlarını oluşturmuştur.
Rivayeti doğrulayan da 28 Temmuz 1389 tarihinde gerçekleşen gökyüzü olayıdır. Jüpiter ile Ay, aynı hizaya gelmiştir. Bundan sebep, savaş meydanındaki kan gölüne yansıyan ay ile yıldız, Türkün bayrağını oluşturmuştur. Hikâye de böylelikle sağlam temellere oturmuştur. Türkün bayrağı ile alakalı rivayetlerin durumu ve dayandırıldığı delil bu şekildedir.
Osmanlı İmparatorluğunda Türk bayrağının bu şekilde kullanımı, on sekizinci yüz yılda başlamıştır. Üçüncü Selim döneminde başlayan bayrağın kullanımı, I. Kosova savaşı sonrası oluştuğu iddia edilen bu durumun sorgulanmasına neden olmaktadır. Zira aradan nerede ise dört yüz yıl geçmiştir. Tarihi kaynaklara bakıldığında, Türkün bayrağının günümüz haline en yakın kullanım şekli, on sekizinci yüz yılda ve üçüncü Selim dönemine rastlamaktadır. Bu bayrakta, yıldız sekiz köşelidir.
Tanzimat dönemi padişahı Abdülmecit, 1844 senesinde, aldığı bir karar ile Türk Bayrağındaki sekiz köşeli yıldızı beş köşeli olarak, bu günkü şekline döndürmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de 29 Mayıs 1936 senesinde, Türk Bayrağının bu günkü halini Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilmiştir. Daha sonra da 25 Ocak 1985 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu kararı ile Türk Bayrağının ölçüleri de tespit edilmiş ve kanunlaştırmıştır.
Türkün Bayrağının Üretim Aşamaları
Türk bayrağının imalat sürecindeki etaplar, oldukça zorludur. Türk bayrağı imal edilirken öncelikle bayrağı oluşturan kırmızı kumaş makineye yerleştirilir. Bayrağın imal süreci bu şekilde başlar. Sonrasındaki aşamaların da başarı ile gerçekleştirilmesinden sonra işlem, Türk Bayrağı olarak sonlanır. Türk bayrağına özellik katan, dalgalanma gözenekleri ile dolu kumaşın kalitesidir.
Kaliteli kumaşın, her iklim türünde ve dış hava koşulunda, rahatlıkla uyum sağlayan ve dalgalanan özellikte olması gerekir. Uzun seneler kullanıma elverişli olan bir Türk bayrağının yapımı, tüm aşamalarının başarı ile uygulanmıştır. Kullanım yerlerine göre bayrak, farklı şekillerde imal edilmektedir. Mesela, Atatürk büstü ön tarafında göndere çekilecek olan Türkün bayrağı, daha ziyade parlak kumaş olan saten özellikli bir kumaştan imal edilir. İsteğe göre de bu tip bayrakların kenarlarında, saçak denilen püsküller de kullanılmaktadır. Püskülün kullanımı, fiyat temel tabanlı değişime neden olmaktadır.
İplikten Başlayan Sürecin Bayrak Dokusuna Bürünmesi
Sektörler, kendine özel incelikleri olan yapıda işlerler. Bayrak üretimi de kendine has incelik ve özellikleri olan yapıdadır. Türk bayrağının ise apayrı bir hassasiyeti ve ince yapısı vardır. Türk bayrağının bayrak olma serüveni, iplik ile başlamaktadır. İplik bayrağın kalitesinin temel taşıdır. İpliğin dokumaya dönüşmesi, baskının dikiş ile şekillenmesi ve paketleme ile serüvenin kalite yapısına bürünüp, Türk halkı ile buluşması, bayrağın geçirdiği aşamaları tarif eder.
Serüvenin her aşamasını yöneten tecrübe abidesi de, işin kalite ile sonuçlanmasını sağlayan ustadır. Türk bayrağının üretim serüveni iplik ile başlamaktadır. Kaliteli iplik yapısı, müşteri hassasiyeti ve bayrağın dokusunun kalite ile dalgalanması doğrultusunda şekillenir. Şayet kumaşa dokuyu veren iplik, istenen ve beklenen kaliteli özellik barındırmazsa, bayrağın diğer aşamalarının kaliteli geçmesi, ürünün kaliteli olmasına mani olur. Türk bayrağının kaliteli olması, engellenmiş olur. İpliğin kifayetsizliği, kalite temel tabanında bir anlam ifade etmez.
İplik mevzuunda en önemli durum ise ipliğin özellikleridir. İplik, kalite temel tabanlı ve kopmaya karşı da dayanıklı yapıda olması istenir ve beklenir. Zira Türk bayrağı, gönderdeki yerini aldığında, uzun süre inmeden, her tür hava koşulu ile mücadele edecek özellikte olmak zorundadır. Bayrak için en büyük korku, eskimesi ve yıpranmasının yanı sıra, bayrağın yırtılmasıdır. İpliğin kalitesini de Bayrakçı firmasının tecrübeli gözleri belirlemektedir. Senelerin getirdiği tecrübe, iplik de dâhil tüm aşamaların başarılı geçmesini ve kaliteye ulaşmasını sağlar.
Kaliteli ipliklerin en alt seviyede verdikleri fire ile dokunması gerekir. Dokumada, bayrağın dokusu çok mühimdir. İpliğin dokuma ile kumaş olmasında, fire hesabının da doğru yapılması oldukça önem arz eder. Kumaş dokuma sıklığı, Raşel adlı dokuma tekniği ile elde edilir. Bu dokuma tekniği, kumaşta bayrak dokusuna uygun özellikler oluşturur. Bayrağın özellikle uzun ömürlü olmasına da tesirli olan bir özelliktir.
Baskı Sürecinin Bayrak Dokusuna Can Katması
Baskı süreci, birbiri ile ilintili fakat işleyiş olarak farklı birçok teknik detay ile gerçekleştirilir. Baskı işlemi, ya doğrudan kumaşa yapılan baskı ile ya transfer şekilli baskı ya ipek baskıcı yöntemi ile ya pigment baskı yahut da diğer yöntemlerle bayrak baskı süreci yürütülür. Baskının kaliteli olmasını nasıl iplik ve kumaş belirlerse, aynı zamanda da boyanın da kaliteli yapısı, baskıyı kaliteli bir şekle dönüştürür. Baskı ham maddesini oluşturan boya, baskı için kalite manası taşımaktadır.
Bayrakçı firmasının en temel anlayışı, bayrağın tüm yapısının kaliteli olmasını sağlamaktır. Firma bu konuda oldukça hassastır. Ayrıca kullanılan baskı ve boyaların da sağlığa zarar veren unsurlar barındırmamasına, özellikle dikkat edilir. Kanserojen maddelerin içeriğinde olmayan boyaların kullanılması, bayrakçı firmasının en hassas özelliğidir. Bu prensip, bayrakçı firmasının dikkat ettiği bir düsturdur. Baskının kalitesine tesir eden ikinci etken, işlemin uzman ve işin tecrübeli eller ile yapılmasıdır.
Baskının kalite ve istenen özelliklerde olması, grafik tasarım bölümünün kaliteli iş çıkarmasına bağlıdır. Aynı zamanda çözünürlüğü yüksek özellikli baskı makinelerinin de, kaliteli Türk bayrağı oluşturmak için etkendir. Renk ve renkler, istenen görseli vermesi için de aşamalardan geçirilmelidir. Boyanın özellikle pişirilmesi, oldukça önemlidir. Tam pişmeyen ve oturmayan boyalar, ilk yağmurda yahut ta güneşin ilk ışıklarında, ya akma ya da solma oluşturacaktır.
İmalat sürecindeki son işlem, bayrağın dikilmesidir. Türk Bayrağının dikilmesinde de en değerli ve dikkat edilmesi gereken işlem, ipliktir ve dikimdir. Bayrağın bu son sürecinin de kaliteli olması, dikim yapılan ipliğin kalitesine bağlıdır. İplik, kesinlikle hem kopmaya hem de yırtılmaya karşı mukavemetli olması gerekmektedir. Aksi halde bayrak kumaşının kaliteli yapısı, iplik kaliteli olmazsa, gönderde bulunan Türk bayrağı, başta kıvrım yerlerinden açılacaktır. Biye yerlerinin de dikişlerinde kopmalar yaşanacaktır.
Türk Bayrağının Kanunla Belirlenen Ölçüleri
Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu, tarih yaprakları 25 Ocak 1985 senesini gösterdiğinde, 85 / 9034 numaralı "Türk Bayrağı Tüzüğü" kararını verdi. Ayrıca 4. Maddesinde de, Türkün bayrağının boyutlarını da belirlediler. Türk Bayrağı Tüzüğü kanuna göre Türkün bayrağı, kesinlikle ne yırtık ne sökük ne yamalı ne delik ne kirli ne soluk ne buruşuk ne de layık olduğu manevi değerleri zedeleyici özellikler ile hiç bir şekilde kullanılamaz.
Türk Bayrağı gönderde, manevi yapısını zedeleyen ve saygınlığına halel getiren şekilde bulundurulamaz. Bayrağın gönderdeki seyrini takip etmek, vazifeli kişilerin sorumluluğundadır. Bundan ötürü Türk bayrağı, her aşaması emek ve dikkat gerektiren işlemler bütünüdür. Her anı önemli kaliteli olmak zorundadır. Türkün bayrağı, tüm ulusu temsil eden bir değerdir.
Türk bayrağı, resmi olarak yapılan yemin törenleri hariç, asla ve kata, her ne sebepten olursa olsun, ne masalara ne de kürsülere hem de örtü niyeti ile serilemez. Kanun bunun suç olduğunu ifade etmektedir. Kesinlikle hem oturulan yerlere hem de ayağın basacağı zemine, Türk bayrağını koymak da yasaktır ve konulamaz. Kanunun belirlediği kıstaslar arasında bunlar da bulunmaktadır.
Kanunun yasakladığı yerlere konulmayan ve serilmeyen Türk bayrağı, bu yerlere de şekil olarak yapılamaz. Kanunun yasakladığı yerlere ve benzer eşya üstüne, Türk Bayrağı şekli, kesinlikle uygulanamaz. Zeminde Türk bayrağının çizilmesi ne kadar yasaksa, Türk bayrağını aşağılayacak yer ve eşyalar üstünde de uygulanması, kesinlikle yasaktır.
Türk bayrağı, hem elbise hem de üniforma şeklinde giyilmesi de kesinlikle mümkün değildir. Türk bayrağı, siyasi partiler ve dernekler başta olmak üzere, vakıf gibi kurum ya da kuruluşların dışında, kullanılamaz. Amblem başta olmak üzere, ne flama ne sembol ne de benzeri fon şekillerde, kullanmaları da imkân dâhilinde değildir. Türk bayrağı, hiçbir şekilde bir figür olarak alınamaz.
Türk bayrağına hiç kimse, ne sözle ne yazı ile ne hareketle ne de herhangi bir hal ile hakaret edemez ve de saygısızlıkta bulunamaz. Türk bayrağının hem yırtılması hem yakılması hem yerlere atılması hem de gerekli özenin gösterilmemesi de kanunen yasaktır. 2893 sayılı kanun ile belirtilen Türkün bayrağı, bire bir buçuk oranında olmak zorundadır. Kırmızı zemin üstüne yerleştirilen ay ile yıldız, matematik oranlar ile bayrağın sol tarafına daha yakın olacak şekilde yerleştirilmelidir.